15 Temmuz 2012 Pazar

Eski bir hesaplaşma

hüzünlü bir gece yarısı…
neden kendime eziyet ediyorum?..
her şeyin daha güzel olacağı garantisi yokken bir şeyleri göze almak istiyorum artık…
gerçekten istiyor muyum?…
neden bu kadar saçmalıyorum…
amacım nedir?…
bir insanı düşünürken ağladıysam…
diyeceksiniz ki ne olmuş…
ben ağlayamayan biriyim…
ve onu kaybetmemişken gelen göz yaşlarım onu kaybetmeme neden oldu…
öyle bir acı ki kaybetmeyi istemek…
istenmemen gerektiği için, vazgeçmek…
dünyada sadece o yok biliyorum…
ve unutuyorum artık zaten…
biliyorum, biliyorum çok büyütüyorum içimde…
o kadar da acı veren bişey değil bu…
insan yüreğinde bir yer verdiği birini oradan indiremiyor…
ben ne kaz kafalı biriyim öyle değil mi…
herşeyi kendi içimde kendi kendimle yaşıyorum…
bu yazdıklarım bile benim için…
ben başlatıp yine ben bitiriyorum…
-sen mi bitiriyosun?
-evet, ben bitirdim.
-Allah aşkına sen gerçekten buna inanıyo musun?
-…
-tamam, tamam. yani sen bitirmedin. zaten bitmesi için gerekli zemin hazırdı, istersen bitirmezdin tamam ama sen bitirmedin ki…
-tamam. beni yalnız bırak lütfen…
ben başlatıp yine ben bitiriyorum içimdeki yangını her defasında…
yanlış anlaşılmaktan korkmak,
belkide sevgiyi hak etmediğimi düşünmekti suçum…
sahi yaa kim severdi beni, bana göre…
düşmüşseniz bir kuyuya kendinizle, kuyudan çıkmaya çalışmak yerine oturup konuşursunuz kendinizle suç kimde diye…
benimki de o hesap, kendimle başım dertteydi düştüğümde…
suçluyum ve bu suçu itiraf etmem bir işe yaramayacak biliyorum…
hayatta sonradan açı çekeceğim bir çok karar aldım ve uydum hep…
yani elimden geldiği kadarıyla…
bunlardan caymalımıyım bilmiyorum…
her gün biraz daha kaybediyorum kendimi kendimde…
susmak istemiyorum…
sanırım ben ne istediğimi bilmiyorum…
biliyorum da…
cesaretim eksik belki, belkide kendimden utanıyorum…
yardım edecek kimse yok biliyorum…
sadece ben bana yardım edebilirim…

Eylül 2011 

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa